Kişiye göre hazırlanmış bir beslenme programı diyabetlilerin sağlıklı ve kaliteli bir yaşam tarzı gösterebilmeleri için tedavinin temelini oluşturmaktadır. Özellikle Tip II diyabetliler için hazırlanmış iyi bir beslenme planı kan şeker seviyelerini normal düzeylerde tutmaları için önemlidir.
Her kişi birbirinden farklı olduğu için diyabetli bireylerin diyetleri de yaşam şekillerine göre farklılık gerektirir. Diyabetliler için bir tek diyet örneği yoktur.
Beslenme planı hazırlanırken en önemli nokta aksi bir durum yoksa diyabetli kişinin vücut ağırlığını korumaya yönelik olmalıdır.
En az 5 öğün olacak şekilde beslenmelidir. Öğünler arası 2-2,5 saat olmalıdır.
Protein, karbonhidrat ve yağlar gereksinmeleri karşılayacak düzeylerde diyette yer almalıdır.
Alkol tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Beslenme planı yeterli ve dengeli olacak şekilde hazırlandığında kan şekeri normal seviyelerde kalır.
Karbonhidratlar
Lif oranı yüksek , rafine olmamış, kepekli ekmek, kepekli pirinç, makarna, tam buğday ürünleri, kurubaklagiller gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.
Pirinç, beyaz undan yapılmış gıdalar, beyaz ekmek, patates, havuç gibi basit karbonhidrat kaynakları diyabetliler için yasak olan gıdalardır.
Şeker
Meyveden gelen şeker saf şekere göre kan şekerini daha az yükseltir. Bu nedenle yanında proteinli bir besin ile meyve tüketilmesi ara öğünlerde tercih edilmelidir, kabuğu ile yenebilen meyvelerin soyulmadan yenilmesi lif açısından iyi olur ve kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller.
Proteinler
Günlük ihtiyacımız olan proteini et, tavuk, balık, kurubaklagillerden sağlamamız gerekir. Et, tavuk, balıkları kızartma yapmak yerine haşlama veya ızgara şeklinde tüketmek daha uygun olur.
Yağlar
Doymuş yağ yerine (örneğin terayağ, kuyruk yağı)doymamış yağlar olarak nitelendirilen sıvıyağ (zeytinyağı, ayçiçek yağı) tüketimini arttırmak uygun olacaktır. Kilo artışını engellemek adına yağları gereğinden fazla tüketmemeliyiz.
Lif
Lif yani posa vücutta bir süpürge görevindedir. Vücut tarafından emilmedikleri içinde kompleks karbonhidratlar olarak beslenmede yer almalıdır.
Meyveler, sebzeler ve kuru baklagiller posadan zengin besin öğeleridir.
Posa karbonhidrat emilimini yavaşlatarak kan şekerinin hızla yükselmesini engeller
Günlük alınan posa miktarı 20- 30 gram olacak şekilde ayarlanmalıdır.
Diyabet ile obezite arasındaki ilişki
Kan şekerini düşüren hormon insülin hormonudur.
Obez olma durumunda ise pankreasta yapılan insülin hormonunun etkisi azalmakta ve insüline karşı direnç olmaktadır. Bu dirence karşılık vermeye çalışan pankreas zaman içinde yorulur ve bu durumda insülin yapımında çeşitli bozukluklar ortaya çıkmaya başlar.vücut ağırlığında artış oluştukça diyabet olma riski de artmaktadır. Bu nedenle obez bireyler de vücut ağırlığının kontrolü sağlanmalıdır. Böylece diyabet ve diğer kronik hastalıklardan korunmada önlem alınmış olunur.
Diyabette fiziksel aktivite
Diyabette kan şekeri kontrolünde beslenme ve ilaç kullanımı kadar fiziksel aktivite de koruyucu etki göstermektedir. Fiziksel aktivite besinlerin parçalanması sonucunda oluşan şekerin emilerek kana geçmesinden sonra hücreler tarafından kullanımı hızlandırır. Böylece kan şekerinde düşme sağlanır. Özellikle vücut ağırlığı kontrolünde fiziksel aktivite önemli bir yer tutmaktadır.
Fiziksel aktivite ile
Vücut ağırlığı normal düzeyde tutulur veya azalma sağlanır.
İlaçlara olan gereksinimi azaltıcı etki gösterir.
Kolesterolün ve trigliseritlerin düşmesini sağlar.
HDL kolesterolü (iyi kolesterol) yükseltir, LDL kolesterolü (kötü kolesterol) düşürür.
Fiziksel aktivite esnasında salgılanan endorfin hormonu ile kişilerin kendilerini mutlu hissetmeleri sağlanır.
Akciğerleri kuvvetlendirir.