Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğimizde kadın hastalıkları ve doğumla ilgili tüm modern yaklaşımlar deneyimli ekibimizle birlikte hastalarımıza sunulmaktadır. Uzman doktorlarımız tarafından normal ve riskli gebeliklerin takibi, poliklinik hizmetleri, doğum, sezeryan, müdahale ve jinekolojik ameliyat hizmetleri verilmektedir. Bunların yanı sıra kısırlık tanı ve tedavisi, menopoz tetkik ve tedavisi de yapılmaktadır.
Yeni doğan için özel hazırlanmış, son teknolojik cihazlarla donanımlı bebek yoğun bakım odalarımızda gerektiğinde anında müdahale ve gözlem olanağı da mevcuttur. Anne adaylarının isteğine göre ağrısız doğum olarak bilinen epiduralanestezik doğum ve epidural-spinalanestezili sezeryanda yapılmaktadır. Anne ve bebekleri için güleryüzlü ekibimizle doğum ve sonrasında da hizmetinizdeyiz.
- Genel Jinekoloji
- Gebelik Takibi
- Menopoz
- Aile Planlaması
- Ürojinekoloji (İdrar Kaçırma)
Genel Jinekoloji Hizmetleri
Ergenlikten başlayarak, menopoz dönemine kadar her yaştan kadının, tüm sağlık sorunlarının tanı ve tedavisinin yapılarak, rutin kontroller ile önleyici hekimlik uygulamalarının da başarıyla gerçekleştirildiği poliklinik hizmetleri verilmektedir. Hastalıklara neden olan enfeksiyonlar başta olmak üzere, kasık ağrısı, adet düzensizliği, jinekolojik kanserlerin erken teşhisi için ultrasonografi incelemeleri, PAP-smeartesti, ve rutin jinekoloji muayeneleri grubumuz bünyesindeki tüm hastanelerimizin polikliniklerinde yapılmaktadır.
Gebelik ve Yüksek Riskli Hamilelik Takip Hizmetleri
Kadınların hayatındaki en önemli ve hassas dönemlerden biri de hamilelik sürecindir. Hastanelerimizdeki gebelik poliklinikleriyle, anne adaylarının yanında oluyor ve bu süreci bebekleri ve kendileri açısından sağlıklı tamamlayabilmeleri için çalışıyoruz.
Hamileliğin başladığı haftadan itibaren, doğuma kadar tüm anne adaylarının takipleri standart olarak ultrason cihazları ile gerçekletilmektedir. Tanıya yönelik yapılan rutin testler arasında ikili test, fetal ense kalınlığı ölçümü, üçlü test, şeker tarama testi, servikal uzunluk ölçümü, fetalmonitörizasyon gibi incelemeler bulunmaktadır. Hamileliğin gelişimine göre normal, sezaryen veya epidural anestezi ile doğum seçenekleri de başarıyla gerçekleştirilmektedir.
Yüksek riskli gebelikler sınıfına giren, gebelik sırasında komplikasyon yaratabilecek hastalıkların varlığında, deneyimli Kadın Hastalıkları ve Doğum kadrolarımızın yanı sıra diğer branşların da desteği ile takipler sürdürülmektedir. Bu gebeliklerin doğumlarında da, sağlık problemi yaşaması olası bebekler için, her an müdahaleye hazır, bilinçli kadrolarıyla Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi hekim ve hemşireleri doğumlara eşlik etmektedirler.
Renkli Doppler Ultrasonografi
Sesin hareket eden yapılardan yansırken frekans değişikliği göstermesi temeline dayanan bu yöntem ile damarsal yapılardaki akım incelenir. Akım bilgisi, akımın transdusere olan ve yönü ve hızına göre renklendirilip, B-Mod denilen gri skaladaki damar görüntüsünün içine yerleştirilirse renkli Doppler görüntüleme elde edilir. Grafik şeklinde Doppler spektrumu kullanılarak akım hızları ölçülür, akım tipleri saptanır. (Avusturyalı fizikçi ve matematikçi Christian Doppler).Doppler incelemelerin de hedef alınan hareketli cisimler kırmızı kan hücreleri yani alyuvarlardır.
Gebelik takipleri açısından bakıldığında ise dopplerin bazı hastalık ve durumlar açısından risklerin saptanmasında önemli rolü vardır. Normalde gebelik ile birlikte rahimi besleyen damarlardaki direnç azalır ve rahime dolayısı ile plasenta ve bebeğe olan kan akımı artar. Bu direncin azalmaması ve kan akımının düşük kalması durumunda doppler akım eğrilerinde bazı değişiklikler gözlenir. Doppler tarama testi olarak adlandırılan inceleme ile hamileliğin 20. haftası civarında uterin arter adı verilen ve rahimi besleyen ana atardamarlar ile göbek kordunu içinde bulunan atardamardaki kan akımlarının ölçülmesi ve buradaki direncin değerlendirilmesi ile ileride ortaya çıkabilecek gebelik zehirlenmesi (preeklempsi), rahim içi gelişme geriliği, plasentanın erken ayrılması (ablasyo plasenta), anne karnında bebek ölümü gibi durumlar açısından artmış risklerin öngörülebileceği düşünülmektedir.
Göbek kordonu içinde bulunan atardamardaki kan akım eğileri de bebeğe giden kan miktarının saptanmasına ve özellikle gelişme geriliği olan durumlarda bebeğin içinde bulunduğu sıkıntılı durumun değerlendirilmesinde önemli rol oynar. Gebeliğin son dönemlerinde ileri derecede azalmış bir akım anne karnında bebek ölümlerine neden olabileceğinden doğum kararı verilmesinde kritik öneme sahiptir. Bunlar dışında renkli doppler incelemesi erken dönemde bebeğin kalp atımlarının görülmesi ve dinlenmesi amacıyla da kullanılır..Başka bir uygulama alanı da bebeğin kalbinden çıkan ana damarların gözlenmesi ve doğuştan gelen kalp anomalilerinin araştırılmasıdır. Rutin gebelik ultrasonografisi sırasında bebeğin idrar kesesinin iki yanında damarsal yapıların gözlenmesi de olası bir anomali riskini azaltan bir bulgudur.
Nasıl yapılır?
Doppler ultrasonografi için ayrı bir incelemeye gerek yoktur. Eğer rutin gebelik takipleri sırasında kullanılan ultrason cihazında doppler özelliği varsa doktorunuz herhangi bir dönemde bu moda geçerek kan akımlarını izleyebilir ve ölçebilir. Örneğin 6 haftalık bir gebelikte ilk ultrason yapılırken bebeğin kalp atımları bu şekilde dinlenirken daha ileriki bir dönemde bebeğin idrar kesesi görüldüğünde hemen iki yanındaki damarsal yapılar renkli doppler ile izlenebilir. Gebeliğin 20. haftası civarında yapılan detaylı ultrasonografi sırasında doktorunuz gerek görür ise rahimi besleyen damarlardaki kan akımlarını ölçebilir. Daha ileri dönemlerdeki rutin incelemelerde göbek kordunundaki bebeğe giden kan akımları ölçülerek bebeğin içinde bulunduğu durum değerlendirilir.
Doppler riskli midir?
Teorik olarak bakıldığında doppler ultrasonografinin bölgesel sıcaklık artışı ve baloncuk oluşturma riski daha yüksektir. Bu nedenle yine teorik olarak bu incelemenin yarattığı risk normal ultrason incelemesine göre biraz daha yüksektir. Ancak hayvan deneylerinde uzun süre doppler uygulanması durumunda dokularda yaklaşık 2.5 °C’lik bir artış olabileceği gösterilmekle birlikte bu düzey bile insanlarda güvenlidir ve gebelikteki doppler incelemeleri bu kadar uzun sürmemektedir. Bugüne kadar insanlar üzerinde yapılan doppler incelemelerine bağlı olumsuz bir etki bildirilmemiştir.
Dopplerin jinekolojide kullanımı nasıldır?
Gebelik dışında doppler usg uygulamaları jinekolojik organların değerlendirilmesinde bazı hastalıkların tanısını kolaylaştırır. rahim ve yumurtalıklara giden kan akımının ölçülmesi ve bu organlardaki kist, tümör gibi hastalıkların iyi–kötü huylu olduğunun belirlenmesinde yarar sağlar.