1.KETOJENİK DİYET
Ketojenik diyet; yüksek yağ, yeteri kadar protein ve düşük karbonhidrat içeren bir diyettir. Ketojenik diyette günlük alınması gereken enerjinin %90’ı yağlardan, %10’u protein ve karbonhidrattan sağlanır.
Çok kısıtlı karbonhidrat ve yüksek yağ içeren bu diyette yağların kullanılması kanda keton cisimciklerinin açığa çıkmasına neden olur. Bu nedenle ‘ketojenik diyet’ olarak adlandırılmaktadır.
Ketojenik diyetler besin ögeleri yönünden dengesiz olmaları, önemli sağlık sorunları ortaya çıkarmaları nedeniyle zayıflama diyeti olarak kullanılmamalıdır.
Yapılan bir çalışmada dengeli ve ketojenik diyetin ilk 10 gün sonunda oluşturduğu ağırlık kaybının dağılımı incelenmiştir. Dengeli diyetle yağ kaybı daha fazla olurken, ketojenik diyetle su ve kas kaybı daha fazla olmaktadır.
2. INTERMITTENT FASTING (ORUÇ DİYETLERİ)
– Alternatif tek öğün beslenme (24 saat açlık); Bu tip beslenmede normalde 3 öğün tüketirken 24 saatte sadece 1 öğün tüketilir.
- Aralıklı beslenme; kişi belirlenen 8 saat içerisinde beslenir. Burada dikkat edilmesi gereken şey 8 saat dışında su, çay, kahve gibi sıvılar hariç herhangi bir besin alımının olmamasıdır. Sabah saat 08.00’de kahvaltı ve 16.00’da akşam yemeği olmak üzere iki ana öğün temellidir. 16.00 dan ertesi gün 08.00’a kadar enerji içeren hiçbir yiyecek içecek tüketilmez.
- 5:2 yöntemi; Michael Mosley’in geliştirdiği bir oruç diyeti olan 5:2 yönteminde 5 gün boyunca toplam enerji harcaması kadar kalori alınır, dengeli beslenilir. Diğer 2 gün de ise kadınlar 500 kalori, erkekler 600 kalori ile beslenmelerini sınırlandırırlar. Ayrıca bu diyete ek olarak egzersizde tavsiye edilir.
3.DUKAN DİYETİ
Protein diyetidir. Yemek düzenini kurmak amacıyla 4 aşama önerilir.
1-atak fazı
2-devam fazı
3-bütünleme fazı
4-stabil fazı
Aşamalar:
1.Atak fazı; (1-10 gün) Sınırsız düşük yağlı protein ve süt ürünleri tüketilir. Karbonhidrat olarak günlük 1 yemek kaşığı yulaf tercih edilir. Haftada 5-10 kilo arası kayıp hedeflenir.
2.Devam fazı; hedeflendiği kiloya ulaşana kadar devam edilir. 10 haftaya kadar sürebilir. Nişasta içermeyen sebzeler diyete eklenir.
3.Bütünleme fazı; küçük miktarda tam tahıl, peynir ve 2 tam öğün ödül olarak verilir. Kontrolü kaybederse 2. aşamaya dönülür.
4.Stabil faz; “haftada 1 gün sadece protein tüketilecek, 3 yemek kaşığı yulaf/günlük hayat boyunca yenecek, asansör kullanılmayacak, günlük 20 dakika yürüyüş yapılacak” bu kurallara uyulduğu sadece her şey yenilebilir.
4.KARATAY DİYETİ
Karatay diyetinde kalori hesabı yapılmaz.
Sık sık yemek değil, 3 öğün düzenli beslenilmeli. İnsülin direnci azaltılmak amacıyla karbonhidrat sınırlandırılacak, yüksek protein kaynakları (hayvansal kaynaklar) tercih edilmeli. Yağ tüketilmeli. (doğal tereyağ, soğuk sıkım zeytinyağı)
Kahvaltı en önemli öğündür, proteinden zengin bir kahvaltı yapılması gerekir. 2 yumurta, 2 kibrit kutusu peynir gibi.
Beyaz ekmek yerine karbonhidrat kaynağı olarak fındık, fıstık, yağlı tohumlar tercih edilmeli.
Öğünler de taze sebze meyve tercih edilmeli.
Diyet fiziksel aktivite ile desteklenmeli, en az 20 dakika yürüyüş yapılmalı.
5. ALKALİ DİYET
Vücut, kanın asidik olmasına izin vermez. Bu nedenle vücuttan atamadığı asitleri bir yerlerde depolar. Yağ yakımı başlı başına bir asitlenme sebebidir ve asit yükü varken yağ yakmak vücudun işine gelmez.
Alkali beslenme de önemli olan besinlerin sindirilmeden önce asit ya da alkali olduğu değildir. Önemli olan yiyeceğin sindirim sonrası halidir. Örneğin limonun kendisi asitli olduğu halde, sindirildikten sonra alkali son ürüne dönüşerek alkali mineraller oluşturur.
Özetle; bu diyetle zayıflamak için, asit yapan diyetleri azaltıp, alkali yapan yiyecekleri arttırmak gerekmektedir. Tabağımda %80 alkali, %20 asitli yiyecekler olmalıdır.
Asitli yiyecekler zengin beslenme kanser hücrelerinin yükselmesin eyol açar. Asidik beslenme damar sertleşmesi ve osteoporoza da neden olabilmektedir. Vücudunun asiditesini azaltmak için lifli beslenmek, kalsiyumdan ve magnezyumdan zengin besinlerin alımını artırmak, gıda duyarlılığı yeterli glutamin alımı sağlanmakatadır.
6. ATKİNS DİYETİ
Robert ATKİNS’in geliştiridiği bu diyette yüksek protein, çok yüksek yağ ve çok düşük karbonhidrat tüketilmektedir. Düşük karbonhidrat tüketiminden dolayı düşük insülin seviyesi açlığın bastırılmasına neden olur. Daha az yemek tüketilir ve kilo kaybına neden olur.
Yüksek yağ tüketiminden dolayı kanda keton cisimcikleri oluşur ve ketozis iştahsızlığa neden olur, daha az yemek tüketilir.
Et, peynir, yumurta, tavuk, yağlar önerilir. Sebze, meyve, tahıllar sınırlandırılır.
Fakat yapılan çalışmalar sonucunda yüksek protein ve yüksek yağ tüketiminin kolon kanseri, böbrek hastalıkları, konstipasyon, osteoporoz, divertiküloz gibi bağırsak sorunlarına neden olduğu söylenmiştir.