
Sesin hareket eden yapılardan yansırken frekans değişikliği göstermesi temeline dayanan bu yöntem ile damarsal yapılardaki akım incelenir. Akım bilgisi, akımın transdusere olan ve yönü ve hızına göre renklendirilip, B-Mod denilen gri skaladaki damar görüntüsünün içine yerleştirilirse renkli Doppler görüntüleme elde edilir. Grafik şeklinde Doppler spektrumu kullanılarak akım hızları ölçülür, akım tipleri saptanır. (Avusturyalı fizikçi ve matematikçi Christian Doppler). Doppler incelemelerinde hedef alınan hareketli cisimler kırmızı kan hücreleri yani alyuvarlardır.
Gebelik takipleri açısından bakıldığında ise dopplerin bazı hastalık ve durumlar açısından risklerin saptanmasında önemli rolü vardır. Normalde gebelik ile birlikte rahimi besleyen damarlardaki direnç azalır ve rahime dolayısı ile plasenta ve bebeğe olan kan akımı artar. Bu direncin azalmaması ve kan akımının düşük kalması durumunda doppler akım eğrilerinde bazı değişiklikler gözlenir.
Doppler tarama testi olarak adlandırılan inceleme ile hamileliğin 20. haftası civarında uterin arter adı verilen ve rahimi besleyen ana atardamarlar ile göbek kordunu içinde bulunan atardamardaki kan akımlarının ölçülmesi ve buradaki direncin değerlendirilmesi ile ileride ortaya çıkabilecek gebelik zehirlenmesi (preeklempsi),plasentanın erken ayrılması (ablasyo plasenta) anne karnında bebek ölümü gibi durumlar açısından artmış risklerin öngörülebileceği düşünülmektedir.
Göbek kordonu içinde bulunan atardamardaki kan akım eğileri de bebeğe giden kan miktarının saptanmasına ve özellikle gelişme geriliği olan durumlarda bebeğin içinde bulunduğu sıkıntılı durumun değerlendirilmesinde önemli rol oynar. Gebeliğin son dönemlerinde ileri derecede azalmış bir akım anne karnında bebek ölümlerine neden olabileceğinden doğum kararı verilmesinde kritik öneme sahiptir.
Bunlar dışında renkli doppler incelemesi erken dönemde bebeğin kalp atımlarının görülmesi ve dinlenmesi amacıyla da kullanılır..Başka bir uygulama alanı da bebeğin kalbinden çıkan ana damarların gözlenmesi ve doğuştan gelen kalp anomalilerinin araştırılmasıdır. Rutin gebelik ultrasonografisi sırasında bebeğin idrar kesesinin iki yanında damarsal yapıların gözlenmesi de olası bir anomali riskini azaltan bir bulgudur.
Nasıl yapılır?
Doppler ultrasonografi için ayrı bir incelemeye gerek yoktur. Eğer rutin gebelik takipleri sırasında kullanılan ultrason cihazında doppler özelliği varsa doktorunuz herhangi bir dönemde bu moda geçerek kan akımlarını izleyebilir ve ölçebilir. Örneğin 6 haftalık bir gebelikte ilk ultrason yapılırken bebeğin kalp atımları bu şekilde dinlenirken daha ileriki bir dönemde bebeğin idrar kesesi görüldüğünde hemen iki yanındaki damarsal yapılar renkli doppler ile izlenebilir.
Gebeliğin 20. haftası civarında yapılan detaylı ultrasonografi sırasında doktorunuz gerek görür ise rahimi besleyen damarlardaki kan akımlarını ölçebilir.
Daha ileri dönemlerdeki rutin incelemelerde göbek kordunundaki bebeğe giden kan akımları ölçülerek bebeğin içinde bulunduğu durum değerlendirilir.
Doppler riskli midir?
Teorik olarak bakıldığında doppler ultrasonografinin bölgesel sıcaklık artışı ve baloncuk oluşturma riski daha yüksektir. Bu nedenle yine teorik olarak bu incelemenin yarattığı risk normal ultrason incelemesine göre biraz daha yüksektir. Ancak hayvan deneylerinde uzun süre doppler uygulanması durumunda dokularda yaklaşık 2.5 °C’lik bir artış olabileceği gösterilmekle birlikte bu düzey bile insanlarda güvenlidir ve gebelikteki doppler incelemeleri bu kadar uzun sürmemektedir. Bugüne kadar insanlar üzerinde yapılan doppler incelemelerine bağlı olumsuz bir etki bildirilmemiştir. Dopplerin jinekolojide kullanımı nasıldır?
Gebelik dışında doppler usg uygulamaları jinekolojik organların değerlendirilmesinde bazı hastalıkların tanısını kolaylaştırır. rahim ve yumurtalıklara giden kan akımının ölçülmesi ve bu organlardaki kist, tümör gibi hastalıkların iyi–kötü huylu olduğunun belirlenmesinde yarar sağlar.